Malthusian Yaklaşımı Kullanma Suyu ve İnsan İhtiyaçları

Kullanma Suyu, Tanker Su, Arıtılmış Su vb. Hizmetler Almak İçin İletişim ;

Adres: Bakır Pirinç Sanayi Sitesi, Beylikdüzü /İstanbul

GSM: 0(532) 267 7217

Telefon: 0(212) 872 2845

Malthusian Yaklaşımı 

Thomas Robert Malthus, 1798 yılında, nüfus artışının daima bu artışın ihtiyacını karşılayacak gıda üretiminin önünde gideceği hipotezini ortaya atmıştır. Malthus nüfus artışının geometrik olarak büyümesine karşılık, artan ihtiyacın karşılanmasında kullanılacak kaynakların aritmetiksel olarak geliştirilebileceğini ve sonuçta açlık, harpler ve hastalıklarla nüfus artışının kontrol altına alınabileceğini iddia etmiştir.

 

Bu kuramdan hareketle Yeni – Malthusian yaklaşım, nüfus artışı ile su yetersizliği arasında doğrusal bir bağlantı olduğunu kabul etmektedir. Yenilenebilir su kaynaklarının uzun dönemleri kapsayan ortalamalarının sabit olduğu kabulü ile nüfus artıkça kişi başına düşen su miktarının azalacağı ve yer kürenin sonlu bir taşıma kapasitesi olduğu varsayımı ortaya konulmaktadır. Malin Falkenmark (1989), nüfus/su miktarı oranını “Standart hidrolojik bir gösterge” olarak ele almış bu gösterge (İndise) göre ülkeleri ve bölgeleri su zengini veya su yetersizliği çeken bölge ve ülkeler olarak sınıflandırılmıştır. Bu yaklaşıma göre nüfus artıkça, su yetersizliği de artacak ve sonuçta 21. yüzyılda bu önemli doğal kaynağın yetersizliğinin bölgesel ölçekte önemli siyasi istikrarsızlıklara neden olacağı iddia edilmiştir.

 

Neo – Malthusian yaklaşım, su arzı ile talep arasındaki açığın karşılanmasında birçok unsuru göz ardı etmektedir.

 

Ortadoğu’da yaşanan su sorunlarına bakıldığında, su arzı ile talep arasında denge kurulmasını sağlamak için ekonomik ve teknik veriler göz önünde bulundurularak aşağıdaki fiziksel ve kurumsal önlemlere müştereken veya ayrı ayrı başvurulabilir:

 

  • Su kullanımında tasarruf sağlayacak sulama tekniklerinin uygulanması,

 

  • İçme suyu – kullanma suyu ve sulamadan dönen atık suların arıtılarak tekrar kullanılması,

 

  • Suyun ekonomik bir madde olarak değerlendirilmesi ve uygun fiyat politikalarının uygulanması,

 

  • Suyun sektörel tahsisinde verimliliğin artırılması,

 

  • Katılımcı kullanma suyu yönetiminin sağlanması,

Kuzey Ülkelerinde ise uygun iklim koşulları nedeniyle, su yetersizliği gibi bir sorunla karşı karşıya bulunmamakta bu yüzdende kullanma suyu yönünden pek sıkıntı çekilmemektedir, bu yörelerde su kalkınmayı ve gelişmeyi etkileyen bir kısıt olarak ortaya çıkmamaktadır. Özellikle, en büyük su tüketici sektör olan sulamaya daha az ihtiyaç bulunmakta, gıda güvenliğinin sağlanması için yağışlar büyük ölçüde yeterli olmaktadır. Bu ülkelerde hidrolik enerji üretimi, içme suyu ve kullanma suyu temini için depolama tesislerinin inşa edilmesi ön plana çıkmaktadır. ABD’nin batı eyaletlerindeki kuraklığa karşı Colorado nehri üzerinde pek çok depolama tesisi inşa edilmiş ve geniş alanlar sulanmıştır.